Yabancı dil öğrenen birçok kişi, dizi ve filmleri altyazı desteğiyle izlemenin dil becerilerini geliştirmeye yardımcı olduğunu düşünür. Peki, altyazı kullanmak gerçekten işe yarıyor mu ve hangi tür altyazı dil öğrenimi için daha faydalı? Bu blog yazısında, İngilizce öğrenen bir Türk'ten Türkçe öğrenen bir yabancıya kadar geniş bir yelpazede, altyazı kullanımının yabancı dil öğrenimine etkilerini inceleyeceğiz. Bilimsel araştırmalardan elde edilen bulgular ışığında, hedef dilde altyazı (izlenen dilde yazılı metin) ve ana dilde altyazı (çeviri altyazı) kullanımının avantajlarını, dezavantajlarını ve pratik tavsiyeleri ele alacağız.
Altyazılarla Dil Öğrenmeye Genel Bakış
Televizyon ve internetin yaygınlaşmasıyla birlikte, yabancı dilde içeriklere erişim hiç olmadığı kadar kolaylaştı. Bugün pek çok dil öğrenen, öğrenmek istediği dildeki filmleri ve dizileri altyazı yardımıyla takip ediyor. Örneğin, İngilizce öğrenen bir Türk izleyici, İngilizce bir filmi Türkçe altyazıyla izlediğinde hikayeyi anlayabiliyor; İngilizce altyazıyla izlediğinde ise dilin kendisine daha fazla maruz kalıyor. Benzer şekilde, Türkçe öğrenen bir yabancı da Türkçe dizileri kendi dili altyazısıyla izleyerek keyif alabilir ya da Türkçe altyazıyla izleyerek dil becerilerini pekiştirebilir. Bu yöntem, eğlenceli bir etkinliği (film izlemeyi) öğrenme sürecine entegre ettiği için motive edici bir araçtır.
Altyazı kullanımı, sadece bireysel öğrenenlerin değil, yabancı dil eğitmenlerinin de ilgisini çeken bir konu. Dil sınıflarında altyazılı videolar izletmek, öğrencilerin hem dinleme becerilerini geliştirmesi hem de gerçek dil kullanımını görmesi açısından değerli bulunur. Ancak altyazıların türü ve kullanımı konusunda farklı görüşler mevcuttur. Şimdi altyazı çeşitlerini ve her birinin öğrenmeye nasıl katkı sağladığını inceleyelim.
Altyazı Türleri: Hedef Dil mi, Ana Dil mi?
Yabancı dil öğreniminde genel olarak iki tür altyazı kullanılır:
- Hedef Dil Altyazıları (Orijinal dilde altyazı): İzlenen içeriğin konuşma diliyle aynı dilde yazılı metnin ekrana gelmesidir. Örneğin İngilizce bir filmde İngilizce altyazı, Türkçe bir dizide Türkçe altyazı kullanımı gibi. Bu yöntem, duyduğunuz dil ile okuduğunuz dilin aynı olmasını sağlar. Dil öğrenimi açısından, beynin aynı anda iki kanaldan (işitsel ve görsel) bilgi alması sayesinde daha derin bir işlemleme ve daha iyi hatırlama gerçekleşebilir (Effects of subtitles...). Bu yaklaşım, psikolojide ikili kodlama kuramı olarak bilinir ve altyazılı dinlemenin dil bilgisini pekiştirdiği düşünülür. Ayrıca hedef dilde altyazılar, cümlelerdeki kelime sınırlarını daha belirgin hale getirerek duyduğunuz yabancı dildeki sözcükleri ayırt etmenize yardımcı olur (Effects of subtitles...). Bu sayede, özellikle seslerin hızlı aktığı diyaloglarda kaçırabileceğiniz kelimeleri yazı sayesinde yakalayabilir, telaffuz ile yazılış eşleşmesini öğrenebilirsiniz.
- Ana Dil Altyazıları (Çeviri altyazı): İçeriğin konuşma dilindeki sözlerin, izleyenin ana diline çevrilerek yazılı olarak verilmesidir. Örneğin İngilizce bir filmde Türkçe altyazı olması gibi. Bu yöntem, anlamayı anında kolaylaştırdığı için özellikle başlangıç seviyesindeki öğrenenlerin hikayeyi, esprileri veya önemli detayları kaçırmamasını sağlar. Nitekim araştırmalar, kendi dilimizde altyazı olduğunda içeriğin anlamının daha erişilebilir hale geldiğini ve dinlerken bilişsel yükün azaldığını göstermektedir (Effects of subtitles...). Yani çeviri altyazı, beyin için bir tür "destek tekerleği" görevi görerek zor bir yabancı dil diyalogunu anlaşılır kılar. Ancak bu yöntemde, gözleriniz ekrandaki çeviri metnine odaklandığı için hedef dilde duyulan ifadelerin yazılı karşılığını görme imkânınız olmaz. Bu da öğrenilen dilde yeni kelimeleri doğrudan edinme fırsatını azaltabilir. Başka bir deyişle, ana dil altyazısı ile izlerken hikayeyi anlarsınız ama dilin kendisine maruz kalma dozunuz daha düşük olur.
Peki hangisi daha etkili?
Bu sorunun cevabı, dil seviyeniz ve öğrenme hedeflerinize bağlı olarak değişebilir. İdeal bir yaklaşım, seviyeye göre altyazı kullanımını ayarlamaktır. Örneğin, başlangıçta anadilinizde altyazı ile temel anlamı yakalayıp, dilde biraz ilerledikten sonra hedef dilde altyazıya geçmek sık kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca günümüzde bazı platformlar çift dilli altyazı desteği de sunmaya başladı (aynı anda hem orijinal dil hem çeviri altyazı). Bu sayede örneğin ekranda hem İngilizce hem Türkçe altyazıyı birlikte görerek izlemeniz mümkün oluyor. Her ne kadar çift altyazı kullanımı yaygın olmasa da meraklı dil öğrencileri ve hayran çevirmenler (fansubber'lar) tarafından denenmektedir.
Yukarıda, bir anime sahnesinde fansub yöntemiyle verilmiş çift dilli altyazı örneği görülüyor. Japonca bir deyim olan "七転び八起き (Nana korobi ya oki)" ifadesi, hem orijinal yazı ve okunuşuyla hem de Türkçe çevirisiyle ekrana yansıtılmış. Bu tür çift altyazı kullanımı, orijinal dildeki ifadeyi ve anlama gelen çevirisini eşzamanlı görmeyi sağlar. İleri düzey öğrenciler için faydalı olabilse de, iki metni birden takip etmek başlangıç düzeyi için karmaşık olabilir.
Bilimsel Araştırmalar Ne Söylüyor?
Altyazı kullanımının dil öğrenimine etkileri üzerine çeşitli akademik araştırmalar yapılmıştır. Bu çalışmalar, altyazıların özellikle kelime öğrenimi (vocabulario) ve dinlediğini anlama üzerindeki etkilerine odaklanır. Genel olarak çoğu çalışma, uygun şekilde kullanıldığında altyazıların dil öğrenimine pozitif katkıları olduğunu ortaya koymaktadır. Fakat hangi tür altyazının daha yararlı olduğu konusunda sonuçlar, öğrenenin seviyesine ve başka değişkenlere göre farklılık gösterebilir.
Kelime Öğrenimi ve Altyazılar
Bir yabancı dilde yeni kelimeler öğrenmek, o dilde yeterli kelime hazinesine ulaşmak için kritik bir süreçtir. Altyazılı video izlemek, bu süreci doğal ve eğlenceli hale getirebilir. Bilimsel bulgular, özellikle hedef dilde altyazı kullanmanın yeni sözcüklerin öğrenimi konusunda avantaj sağlayabileceğini gösteriyor. Örneğin, orta düzey (intermediate) öğrencilerle yapılan bir deneyde, orijinal dilde altyazıyla video izleyenlerin yeni kelimelerin yazılı biçimlerini tanıma başarısının, ana dilde altyazıyla izleyenlere göre daha yüksek olduğu görülmüştür (Effects of subtitles...). Bu aynı çalışmada düşük seviyeli öğrenciler incelendiğinde ise ilginç bir durum ortaya çıkıyor: Başlangıç düzeyindekiler, anadil altyazısıyla izlediklerinde videonun genel anlamını daha iyi kavramışlar; fakat yeni kelimelerin biçimlerini öğrenme konusunda, orijinal dilde altyazıyla izleyenlere kıyasla geride kalmışlardır (Effects of subtitles...). Yani, altyazının türü kelime öğrenimine etkide bulunurken, bu etkinin yönü öğrenci seviyesine göre değişebiliyor.
Bir diğer araştırmada, altyazı türlerine ek olarak altyazısız izleme durumu da karşılaştırıldı. Elde edilen sonuçlar, hedef dilde (orijinal dilde) altyazı kullanan grubun, hem çeviri altyazı kullanan gruba hem de altyazısız izleyen gruba göre daha fazla yeni kelime öğrendiğini ortaya koydu (Effects of subtitles...). Bu bulgu, altyazısız dinlemenin bile dil öğreniminde altyazı kadar katkı sunamayabileceğini ima ediyor; en azından belirli bir seviyedeki öğrenciler için yazılı metin görmek öğrenmeyi hızlandırmış. Öte yandan, farklı bir çalışmada orijinal dil altyazının faydası beklendiği kadar yüksek çıkmadı: Hedef dil altyazılı izleyenler, çeviri altyazılı izleyenlere göre daha çok kelime öğrenmiş olsa da, altyazısız izleyenlerle karşılaştırıldığında belirgin bir fark göstermediler (Effects of subtitles...). Bu sonucun olası bir açıklaması, videonun zorluk düzeyi veya öğrencilerin seviyesinin etkisi olabilir; yani bazı durumlarda altyazı, ancak yeterince anlaşıldığında öğrenme sağlıyor, hiç anlamayan için fark yaratmayabiliyor.
Ayrıca, altyazıların etkisi her zaman dramatik olmayabilir. Kimi araştırmalarda üç farklı koşul (hedef dilde altyazı, ana dilde altyazı ve altyazısız) karşılaştırıldığında hiç fark bulunamadığı da rapor edilmiştir (Effects of subtitles ...). Örneğin, birbirine akraba dillere sahip (Romence dilleri konuşan) öğrencilerle yapılan bir çalışmada, hangi altyazı türünün kullanıldığı kelime kazanımı açısından önemli bir farklılık yaratmamıştır. Hatta dil ve içerik arasındaki mesafe çok büyük olduğunda (örneğin, ana dili İngilizce olan ve hiç Hollandaca bilmeyen öğrenciler üzerinde yapılan bir deneyde), hangi yöntemin kullanıldığı fark etmeksizin yeni kelime öğrenilemediği görülmüştür (Effects of subtitles...). Bu sonuç, eğer izlenen dil öğrenen kişinin seviyesinin çok üstündeyse ve içerik tamamen anlaşılamıyorsa, altyazının varlığının tek başına öğrenmeyi garantilemeyeceğini gösteriyor.
Genel eğilimlere bakıldığında, hedef dil (orijinal) altyazılar konusunda araştırmaların daha tutarlı biçimde olumlu sonuçlar verdiği söylenebilir. Orijinal dilde altyazı, dil öğrenimini doğrudan destekleyen bir araç olarak öne çıkıyor. Ana dil (çeviri) altyazılar ise daha çeşitli sonuçlara yol açıyor; bazen faydalı, bazen nötr etkiler görülebiliyor. Uzmanlar, çeviri altyazılarının etkisinin öğrenenin yaşı, dil seviyesi, ana dil ile hedef dil arasındaki benzerlik gibi faktörlere bağlı olabileceğini vurguluyor (Effects of subtitles...). Örneğin, anadil ve öğrenilen dil birbirine ne kadar yakınsa (dil yapıları ve kelimeler benzerse) altyazıdaki çeviri sayesinde kelime öğrenmek o kadar kolay olabilir. Ya da yetişkin bir öğrenen, altyazıdan bilinçli olarak faydalanırken, çok küçük bir çocuk altyazıyı henüz hızlı okuyamadığı için aynı faydayı görmeyebilir.
Dinleme Anlama Becerisi ve Altyazılar
Altyazı kullanırken akla gelen bir diğer soru, dinleme ve anlama becerilerinin nasıl etkilendiğidir. Bir yandan, altyazılar anlamayı kolaylaştırır; diğer yandan, gerçek hayatta insanlar altyazıyla konuşmadığı için, altyazıya alışmak dinleme becerisini tembelleştirebilir mi? Bu dengeyi anlamak önemlidir.
Ana dilde altyazılar, içeriğin anlaşılmasını anında sağladığı için özellikle hikaye takibi ve genel anlama konusunda büyük avantaj sunar. Özellikle dil öğreniminin başlarında, altyazısız dinleme yapmak öğrenen için bezdirici olabilir; bu noktada anadil altyazısı güdülenmeyi korumak adına faydalıdır. Hedef dilde altyazılar ise dinleme becerisini geliştirmeye farklı bir yoldan katkı yapar: Duyduğunuz kelimeleri eş zamanlı görerek, kulağınızı o dilin telaffuz ve vurgularına alıştırırken, aynı zamanda bu kelimelerin anlamını bağlamdan çözmeye çalışırsınız. Uzun vadede, hedef dil altyazı ile bol bol içerik tüketmek, altyazısız da anlayabilme yetinizi kademeli olarak artırabilir. Çünkü sık tekrarlanan ifadeler zamanla hafızanıza yerleşir ve altyazı olmasa bile kulağınız o kelimeyi tanır hale gelir.
Bilimsel açıdan bakıldığında, altyazıların dinleme-anlama üzerindeki etkisi karışıktır. Bazı araştırmalar, altyazı açıkken öğrencilerin dinleme sınavlarında daha iyi performans gösterdiğini, çünkü görsel destekle anlamayı pekiştirdiklerini belirtmiştir. Özellikle hedef dil altyazılarının sağladığı ikili kodlama etkisi (aynı anda duyma ve okuma) anlamayı güçlendirebilir. Ancak bunun bir öğrenme araçlığı mı yoksa sadece anlama kolaylığı mı olduğu ayrımına dikkat etmek gerekir. Örneğin, altyazıyla çok rahat anlayan bir öğrenci, altyazı kapandığında başlangıçta zorlanabilir. Bu nedenle altyazı kullanımını, sürekli bir koltuk değneği olarak görmek yerine, geçişken bir öğrenme desteği olarak düşünmek faydalı olur.
İlginç bir bulgu, bazı çalışmaların öğrencilerin öznel tercihlerini de ölçmesidir. Orta düzey öğrenciler genellikle orijinal dilde altyazının faydalı olduğunu düşünürken, altyazı ile yeni yeni tanışan daha genç öğrenciler ilk etapta ana dil altyazısını daha etkili bulduklarını ifade etmişlerdir. Bu durum, alışkanlık ve konfor alanının da rol oynadığını gösteriyor: İlk defa yabancı dilde altyazı ile bir şey izleyen biri, gözleri kelimelere yetişmekte zorlandığı için bunun kendisine uygun olmadığını düşünebilir. Ancak bir süre pratik yaptıkça, beyin aynı anda hem okumaya hem dinlemeye adapte olur ve öğrenen kişi bunun faydasını görmeye başlar.
Özetle, dinleme anlama becerisi açısından ana dil altyazısı anlık anlama ve keyif almayı sağlar, hedef dil altyazısı ise dil becerilerinin gelişimine daha çok katkı yapar. İleri düzeydeki dil öğrenenlerin, altyazıları kademeli olarak bırakıp tamamen altyazısız dinlemeye geçmesi, gerçek hayat dinleme becerilerini pekiştirmek için önerilir. Yine de, altyazısız izlemeye hemen geçmek yerine, altyazı desteğini azaltarak ilerlemek (önce ana dil altyazısından hedef dile geçmek, sonunda altyazıyı kapatmak) en verimli yoldur. Unutmayalım ki amaç, altyazıları bir öğrenme aracı olarak kullanarak dil seviyemizi yükseltmek ve sonunda onlara ihtiyaç duymayacak hale gelmektir.
Pratik Tavsiyeler ve Örnek Uygulamalar
Altyazıları dil öğrenme sürecinize bilinçli bir şekilde dahil etmek isterseniz, aşağıdaki pratik öneriler işinize yarayabilir:
- Seviyenize Uygun Altyazı Seçin: Eğer dilde çok yeniyseniz, önce ana dilinizde altyazıyla başlayın. Temel cümle yapılarına ve sık kullanılan ifadelere aşina oldukça, hedef dilde altyazıya geçiş yapın. Örneğin, İngilizce öğrenmeye yeni başlayan biri ilk etapta İngilizce dizileri Türkçe altyazıyla izleyebilir; birkaç ay sonra, aşina olduğu bir diziyi İngilizce altyazıyla izleyerek kulağını ve okuma becerisini aynı anda geliştirebilir.
- Aktif İzleyici Olun: Altyazılı izleme sürecini aktif bir öğrenme deneyimine çevirin. Karşınıza çıkan yeni kelimeleri veya ifadeleri bir not defterine yazın. Durdurup bilmediğiniz kelimelerin anlamını sözlükten araştırın. Örneğin, İngilizce altyazılı bir sahnede "serendipity" kelimesini gördünüz ve anlamını bilmiyorsunuz; videoyu durdurup bu kelimeyi not alın ve anlamına bakın. Sonra devam edin. Bu şekilde öğrendiğiniz kelimeler, sadece duyup geçtiğiniz kelimelere kıyasla hafızanızda daha kalıcı olacaktır.
- Tekrarlar ve Karşılaştırmalı İzleme: Aynı bölümü veya sahneyi bir kez ana dil altyazılı, bir kez de hedef dil altyazılı izlemeyi deneyin. İlk izleyişte genel hikayeyi ve anlamı kavrayın, ikinci izleyişte dil detaylarına odaklanın. Örneğin, önce bir İspanyolca kısa filmi Türkçe altyazıyla izleyip konuyu anlayın, ardından aynı filmi İspanyolca altyazıyla tekrar izleyerek kaçırdığınız kelimeleri yakalamaya çalışın. Bu yöntem, öğrendiğiniz dildeki ifadeleri fark etmenizi ve pekiştirmenizi sağlar.
- Gölgeleme (Shadowing) Tekniğini Kullanın: Altyazılı diyalogları izlerken, karakterlerin ardından siz de yüksek sesle tekrar edin. Bunu özellikle hedef dil altyazı açıkkən yapmak etkili bir telaffuz egzersizidir. Hem duyup hem okuyarak cümleyi telaffuz etmek, ağız alışkanlığınızı geliştirecek ve konuşma pratiği sağlayacaktır. Örneğin, bir sahnede duyduğunuz *"How are you doing today?"* cümlesini aynı hız ve vurguyla tekrar etmeye çalışın. Altyazı burada bir rehber görevi görerek, duyduğunuzun yazılı halini anında size gösterir ve doğru telaffuzu yakalamanızı kolaylaştırır.
- Teknolojiden Yararlanın: Dil öğrenimine yönelik bazı uygulamalar ve eklentiler, altyazı deneyimini daha etkileşimli hale getiriyor. Örneğin, Netflix için geliştirilmiş özel bir eklenti ile aynı anda iki dilde altyazı görüntüleyebilir, kelimelerin üstüne tıklayarak sözlük anlamlarını görebilirsiniz. Benzer şekilde, videoyu otomatik olarak durdurup altyazıyı cümle cümle gösteren dil öğrenme uygulamaları mevcut. Bu tarz araçlar, pasif izleme yerine aktif öğrenmeye geçmenize yardımcı olabilir. Eğer ders veriyorsanız, ders materyali olarak kullanacağınız videolarda altyazı dilini öğrencilerin seviyesine göre ayarlayarak ve önemli kelimeleri önceden listeleyerek teknolojik araçları sınıfınıza entegre edebilirsiniz.
- Kademeli Olarak Altyazıyı Azaltın: Dil becerileriniz ilerledikçe, kendinizi zorlamaktan çekinmeyin. Belli bir noktada, önce ana dil altyazısını bırakıp hedef dil altyazıyla izlemeye tamamen geçin. İyice ilerlediğinizde ise altyazısız izlemeyi deneyin. İlk altyazısız denemelerinizde çok şey kaçırdığınızı fark edebilirsiniz, bu normaldir. Altyazısız izleme de pratik gerektirir; ancak zamanla, altyazılı izlerken edindiğiniz birikim sayesinde, diyalogların büyük kısmını anladığınızı görmek cesaret verici olacaktır.
Sonuç: Altyazıları Akıllıca Kullanın
Sonuç olarak, altyazılar yabancı dil öğreniminde güçlü bir yardımcıdır. Hem hedef dilde hem ana dilde altyazının kendine göre faydaları vardır. Hedef dilde altyazılar, kelime dağarcığını geliştirme, yazılı ve sözlü dili bağdaştırma ve dinleme becerisini uzun vadede ilerletme konusunda etkilidir. Ana dilde altyazılar ise özellikle başlangıçta motivasyonu yüksek tutmak, karmaşık içerikleri anlayabilmek ve dili öğrenirken aynı zamanda içerikten zevk alabilmek için değerlidir. Bilimsel araştırmalar da altyazı kullanımının genel olarak öğrenmeyi desteklediğini, ancak en iyi sonucun nasıl elde edileceğinin öğrencinin seviyesine ve içerik seçimine bağlı olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, düzenli olarak altyazılı yabancı içerik izleyenlerin, farkında olmadan bile birçok kelime öğrendiği görülmüştür; hatta Hollandalı ilköğretim öğrencilerinin, altyazılı televizyon sayesinde okulda öğrendiklerinden daha fazla İngilizce öğrendiklerini söylemeleri bu duruma ilginç bir örnektir (Effects of subtitles on vocabulary learning through videos: An exploration across different learner types).
Altyazı izlemeyi bir alışkanlık haline getirirken, kendi ilerlemenizi takip etmeyi unutmayın. Zaman içinde, aynı filmi ilk izlediğinizde anladığınızdan daha fazlasını altyazısız anladığınızı fark etmek, büyük bir başarı göstergesidir. Unutmayın, amaç en sevdiğiniz dizileri veya filmleri bir gün orijinal dilinde, altyazısız da olsa keyifle izleyebilecek düzeye gelmektir. Altyazıları bir öğrenme tekerleği olarak kullanın, fakat dil bisikletini sürmeyi de eninde sonunda kendiniz öğrenin. Keyifli öğrenmeler! (Effects of subtitles on vocabulary learning through videos (Paivio's dual coding)) (Effects of subtitles on vocabulary learning through videos (on age and learner factors)).
Kullanılan Bilimsel Kaynaklar Listesi
-
Peters, E., Heynen, E., & Puimège, E. (2016).
Learning vocabulary through audiovisual input: The differential effects of watching subtitled and non-subtitled videos.
Link ➔ -
Winke, P., Gass, S., & Sydorenko, T. (2010).
The Effects of Captioning Videos Used for Foreign Language Listening Activities.
Link ➔ -
Montero Perez, M., Van Den Noortgate, W., & Desmet, P. (2013).
Captioned video for L2 listening and vocabulary learning: A meta-analysis.
Link ➔ -
Montero Perez, M., Peters, E., Clarebout, G., & Desmet, P. (2014).
Effects of input enhancement via captions and subtitles on L2 vocabulary acquisition from audiovisual input.
Link ➔ -
Vanderplank, R. (2016).
Captioned Media and Language Learning: Subtitles for the Deaf and Hard-of-Hearing as Tools for Language Learning.
Link ➔ -
Paivio, A. (1986).
Mental Representations: A Dual Coding Approach.
(Kitap - İkili Kodlama Kuramı açıklaması için kullanıldı.) -
Koolstra, C. M., & Beentjes, J. W. J. (1999).
Children’s vocabulary acquisition in a foreign language through watching subtitled television programs at home.
Link ➔ -
Montero Perez, M., Van Den Noortgate, W., & Desmet, P. (2018).
The effect of captions on L2 listening comprehension: A meta-analysis.
Link ➔ -
Montero Perez, M. (2022).
Effects of subtitles on vocabulary learning through videos: An exploration across different learner types.
Link ➔